top of page
yildiz.png
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAfife Selen Selçuk

Peri masalı ve gerçekler: Grace Kelly & Monako Prensi Rainier

Tarihin gelmiş geçmiş en ünlü, en beğenilen, en sevilen ve en çok taklit edilen gelini o. Grace Kelly 1950'lerin başında Hollywood'un en parlak yıldızlarından biri ve moda ikonuyken, o sırada pek bilinmeyen küçücük bir prenslik olan Monako'ya gelin gidip resmi olarak "prenses" unvanını almasının yanında, dillere destan düğünü ve zamansız, trajik ölümüyle de hatırlanıyor.

Prensine kavuşup prenses olalı tam 65 yıl, Fransa'nın güneyinde kendi kullandığı araçla uçuruma yuvarlanıp hayatını kaybedeli 39 yıl olmasına rağmen masalsı hikayesinin, peri kızı görüntüsünün, gelinliğinin her detayının hala dün gibi hatırlanıyor olmasının pek çok sebebi var. 1955'te Cannes Film Festivali için geldiği Güney Fransa’da Prens’in yakın dostu Yunan armatör Aristotle Onassis’in ayarladığı bir fotoğraf çekiminde tanışan Grace Kelly ve Prens Rainier, bir yıl boyunca çoğunlukla mektuplaşarak ilişkilerini yürüttüler. Ancak bu tanışmanın altyapısı bilinenden çok daha farklı bir hikâyeyi işaret ediyor.

II. Dünya Savaşı sırasında Fransız ordusunda subay olarak görev yapan dönemin Monako veliaht prensi Rainier, başarılı ve bol nişanlı bir ordu kariyerine sahipken dedesi Monako Prensi II. Louis’nin ölümü üzerine 1949’da tahta geçtiğinde neredeyse hiçbir geliri olmayan ve iflas etmek üzere olan bir ülke devralmıştı. Prens unvanını almadan önce açıkça Alman taraftarı olan dedesinin tüm itirazlarına rağmen Fransız ordusunda görev yapmayı seçen Rainier, doğal olarak saray olanaklarından mahsun bırakılmış, asker maaşıyla yaşayan bir erkekti ve Monako Prensliğinin başına geçtiğinde saraya yanında getiremediği pek çok nesne, kişi ve alışkanlıktan biri, 10 yıldır birlikte yaşadığı Fransız aktris Gisele Pascal idi. Tahta geçer geçmez ilk yaptığı iş, yabancı iş adamlarını çekebilmek için ülkesini bir vergi cennetine çevirmek oldu. Bu sebeple yatırımlarını buraya yönlendirenlerden biri olan Aristotle Onassis, daha sonra Monako’nun bir marka ülkeye dönüştürülmesi için fikir üretecek, uygulamada da bizzat görev alacaktı. Onassis’in Prens’e verdiği ilk öğüt, acilen bir Hollywood yıldızıyla evlenmesi yönündeydi. İki adam oturup ciddi ciddi bir liste yaptılar. Listenin başında tabii ki, Marilyn Monroe vardı. Evlilik vaadiyle tanışma teklifi gizlice Monroe’ya iletildi. Marilyn teklifi gülerek karşıladı. O sırada Arthur Miller ile bir ilişki yaşıyordu ve Hollywood’da saygınlık kazanmaya kararlıydı. Teklifi reddetmesi onun uzun süre bu konuyla dalga geçmesini engellemedi. Konu her açıldığında yıllarca prensin isimini “Prince Reindeer” (Prens Rengeyiği) şeklinde telaffuz edip kıkırdadığı kayıtlara geçmiş. Listede Marilyn ile Grace arasında başkaları var mıydı, bilemiyoruz ama bir kere ret cevabı aldıktan sonra “sağa sola evlilik teklifi yapan prens” durumuna düşmemek için Rainier’nin bu kez daha akılcı ve kesin bir seçim yapması gerekiyordu.

Grace Kelly, 1955 yılına gelindiğinde 26 yaşında Oscar ödüllü bir aktris, ilişki geçmişi ise Hollywood’un en ünlü erkekleri listesiyle neredeyse aynı olan genç bir yıldızdı. Clark Gable’dan modacı Oleg Cassini’ye uzanan bir mutsuzluk listesi. Genç kadın bir keresinde “O kadar çok mutsuz ilişki yaşadım ki, 30’larıma geldiğimde özel hayatında sürüklenen bir insan olmaktan korkmaya başladım” demişti. Birlikte olduğu erkeklerin ünlü ve güçlü bir kadınla baş edemeyip ezildiğini düşünüyordu. Bu yüzden o sırada Fransız aktör Jean-Pierre Aumont ile birlikte olmasına rağmen prensin tanışma teklifini kabul etti. Ne de olsa bir prens, bir Hollywood yıldızının altında ezilmezdi.

1955’teki tanışmanın ardından 1956'nın ocak ayında evlilik teklifi geldi. Ancak Prens’in bir şartı vardı. Grace, yüklü bir miktar çeyiz parasını yanında Monako’ya getirmek zorundaydı. Bu evlilik şartından anlaşıldığı üzere Grace, güzelliğinin yanında başka özellikleri sebebiyle de seçilmişti. Grace Kelly, dünyanın en ünlü yıldızlarından biri olmasının yanında aslında Philedelphia’lı mültimilyoner müteahhit John B. Kelly’nin kızıydı. Avrupalı aristokratların Amerikan sosyetesinden kadınlarla evlenmesi sık rastlanır bir durumdu. Ama Prens için önemli olan parayla birlikte şöhretti. Grace’de ikisi birden vardı ve onu elinden kaçırmamaya kararlıydı. Bunun için onu her an pahalı hediyelere, romantik mektuplara boğuyor, etkilemek için ne gerekiyorsa yapıyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Yedi sülalesi İrlandalı baba John, (bizim Karadenizli gibi bir şey) çeyiz teklifini duyar duymaz kükredi: “Benim kızımın evlenmek için bir adama ödeme yapmasına hiç gerek yok.” Ve evlilik ciddi şekilde tehlikeye girdi. Bir yandan durumu basından saklamaya çalışıp bir yandan inadı tutan babasını ikna etmeye çalışan Grace’in gözyaşları sonunda etkili oldu ve genç kadın, dünyanın en büyük marka ülkelerinden birini yaratmak üzere 1956 yılının Nisan ayında yanında ailesi, arkadaşlarından oluşan 65 kişilik bir grup, 2 milyon dolar (günümüz parasıyla yaklaşık 17 milyon dolar) tutarındaki çeyiz parası ve 80 parça bavuluyla yola çıktı. Monte Carlo kıyısına yanaşan cruise gemisi SS Constitution'dan indiğinde toplam nüfusu 23 bin olan prensliğin 20 bini onu karşılamaya gelmişti.

İki hafta sonra sarayın taht odasında kıyılan Belediye nikahında giydiği ve bir Jülyet başlığıyla tamamladığı şampanya rengi midi etek ceket takımıyla ilk andan itibaren izleyicilerin, halkın gönlünü fethetti.

Bu stilin ardındaki isim, Kelly'nin filmlerindeki kıyafetlerini de tasarlayan, MGM stüdyolarının Oscar ödüllü kostüm tasarımcısı Helen Rose idi. Nikahın akşamında Monaco Operasında verilen davette ise Lanvin marka beyaz ipek bir elbise giydi. Ama esas vuruşu ertesi gün düzenlenecek dini nikahta yapacaktı. Yine Helen Rose imzalı fildişi, ipek, tül ve antika Belçika dantelinden dikilmiş gelinliği ve Jülyet başlıklı duvağıyla yarattığı görüntü, günümüzde hala tüm zamanların en çok arzu edilen gelin imajı olarak kabul ediliyor. MGM tarafından çekilip televizyonda canlı yayımlanan nikah törenini 30 milyon kişinin izlediği söyleniyor. Evlendikten sonra Hollywood kariyeri son bulan, hatta filmlerinin Monako’daki gösterimi bizzat kocası tarafından yasaklanan ancak eşsiz zarafeti, güler yüzü, her hareketi, her giydiğiyle Monako markasına hizmet eden ve en azından toplum önünde yolunda giden bir ilişki sergileyen Grace Kelly 1982'de 52 yaşındayken bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Kâğıt üstünde bir plan ve anlaşmayla başlayan evlilik, ilginç bir şekilde tarihin en başarılı birlikteliklerinden biri oldu. Çiftin üç çocuğu Prenses Caroline, Prens Albert, Prenses Stephanie ve onların çocukları bugün dünyanın en şöhretli aristokratları arasında.

KRALİYETİ MARKA HALİNE GETİREN ÇİFT

Grace Kelly’den önce kraliyet düğünleri, gelinin stilinden, nasıl göründüğünden çok, davetin şatafatı ve asırlardır süregelen geleneklerin uygulanışıyla halkın dikkatini çeken etkinliklerdi. Grace, nikah ve düğün merasimleri süresince giydiği 3 adet özel dikim kıyafeti eşsiz zarafetiyle taşıyıp dikkatleri kendi üzerine çekerken yeni küçük ülkesinin markasını yükseltiyor, onu dünyada en fazla merak edilen yerlerden biri haline getirip ekonomik potansiyel yaratıyordu. Ondan sonra kraliyet aileleri düğünleri monarşiyi sevimli gösteren ve güçlendiren birer prestij etkinliği olarak görmeye ve kullanmaya başladılar.

DÜNYANIN EN ÜNLÜ GELİNLİĞİNİN BİLİNMEYEN DETAYLARI

Grace Kelly'nin inci işlemeli ve kâğıttan küçük portakal çiçekleriyle süslenen Jülyet başlığında ve yine yüzlerce inciyle işlenen gelinliğin üst kısmında kullanılan antika Brüksel danteli, duvağın uç kısmını da sarıyor. Birçok fotoğrafta Kelly'nin elinde gözüken beyaz dikdörtgen obje ise bir clutch değil, Katolik geleneği gereğince aktrise hediye edilen bir İncil. Gelin, kiliseye yürürken elinde bu İncil'le birlikte ufak bir müge çiçeği buketi tutuyordu. Ayakkabıları ise "topuklu ayakkabıların kralı" takma adlı David Evins tasarlamış. Ayakkabıların sol tekinde Grace Kelly'nin ismi yazılı, sağ tekinin zeminine ise bir pagan iyi şans geleneği olan bakır para yerleştirilmiş. Nedime ve çiçek kız elbiseleri için ise bir yarışma düzenlenmiş ve kazanan Amerikalı moda tasarımcısı Joe Allen Hong'un tasarımları olmuş. Grace Kelly evliliğin hemen ardından gelinliğini ve diğer aksesuarları memleketi Philadelphia'daki Sanat Müzesine bağışlamıştı.


Orijinal metin aksi belirtilmediği sürece/

Original text unless otherwise mentioned: HELLO! TR 02.2021

Copyright © AfifeSelenSelçuk2021 Tüm Hakları Saklıdır.


bottom of page